Bir sosyal medya kullanıcısı, Google Earth uydu görüntülerini incelerken Antarktika’da karların arasında yükselen “devasa bir uzaylı yüzüne” benzeyen bir şekil fark etti. Görüntüler, türlü sosyal medya platformlarında paylaşıldı ve kullanıcılar, teorilerini art arda sıraladı.
Görüntülerde, yarı kapalı bir göz, burun ve açıkça görülebilen bir ağız olduğu fark edilirken bu detaylar, dünya dışı bir yüz tasviri olarak yorumlandı. Yüz şeklinin, kıtanın güneydoğusunda yer alan Oates Land bölgesinde keşfedildiği belirtildi. Burası, 1912’de trajik Terra Nova keşfi sırasında hayatını kaybeden Britanyalı kaşif Lawrence Oates’un adını taşıyan ıssız bir bölge. Paylaşımda, 72°00’36.0″S 168°34’40.0″E koordinatları verilerek, “Antarktika’da olası bir yüz” notu düşüldü.
MARS’TAKİ ÜNLÜ “MARS YÜZÜNE” BENZETİLDİ
Sosyal medya kullanıcıları, görüntüyü Mars’taki ünlü “Mars Yüzüne” benzetmekte gecikmedi. Viking 1 uydusunun 1976’da Mars yüzeyinde çektiği ünlü görüntüye benzerliğinden dolayı bazı yorumcular, iki yapının bağlantılı olup olamayacağını tartıştı. Bir kullanıcı, “Eğer bu yüz ile Mars’taki yüz aynı hizada olsaydı ve birbirine bakıyor olsaydı, daha çok etkilenirdim” diye yazdı.
“PAREİDOLİA” İLE BİLİMSEL YAKLAŞIM
Bazı kullanıcılar ise görüntülere oldukça şüpheyle yaklaştı. Birisi, “Bu, “pareidolia” ve tesadüflerin zirvesi. Bu gönderinin neden bu kadar büyütüldüğünü anlamıyorum” yorumunu yaptı. Pareidolia, insanların rastgele nesnelerde yüzler görmesine neden olan yaygın bir psikolojik fenomen. Bulutlar, kaya oluşumları ve gölgeler bu tür yanılsamalara sebep olabilir.
ANTARKTİKA “UZAYLILARIYLA” MEŞHUR
Antarktika, uzaylı komplo teorilerinin sıkça gündeme geldiği bir bölge. 2016’da kıtada piramit benzeri yapılar gösteren uydu görüntüleri sosyal medyada yayıldığında, büyük bir spekülasyon dalgası oluşmuştu. Bu görüntülerde, Mısır’daki Büyük Giza Piramidi’ne benzer, keskin kenarlı ve eğimli üçgen yüzeyli bir yapı, karlı dağlarla çevrili şekilde görülüyordu. Ancak bilim insanları, Ellsworth Dağları’ndaki 1.265 metre yüksekliğindeki bu oluşumun aslında tamamen doğal bir dağ zirvesi olduğunu ve buzullar ile erozyon süreçleri tarafından şekillendiğini doğruladı.
