ZEUS Sistemi, HERCULES’i Geride Bıraktı!
HERCULES’in yerini alan ZEUS sistemi, aynı üniversitenin bir önceki rekor sahibi olan HERCULES’in sınırını birkaç kat aşarak tahtını korudu. Verge’in haberine göre, ZEUS’un ilk denemesinde lazer, özel bir hücreye yönlendirildi ve helyum atomlarındaki elektronları kopararak plazma oluşturdu. Bu plazma sayesinde serbest kalan elektronlar hız kazandı ve lazerin arkasından ivme kazandı.
Plazmada ışığın yavaş ilerlemesi, elektronların hızlanmasına olanak tanıdı. Bu süreç, ZEUS’un gerçekleştireceği asıl deneyin provası niteliğindeydi. Bu deneyde, hızlandırılmış elektronlar, karşı yönden gelen lazer atımlarıyla çarpıştırılacak. Bu çarpışma, 3 petawatt gücündeki lazerin 1 milyon katı kadar güçlü olacak şekilde davranmasını sağlayacak ve ZEUS’un “zettawatt-eşdeğeri” unvanını haklı çıkaracak.
Güvenlik önlemleri kapsamında, ZEUS, kızılötesi lazer atımlarını kontrollü bir şekilde yönlendirmek için difraksiyon ızgaraları kullanıyor. Bu sayede lazerin yoğunluğu kontrol altında tutuluyor ve güvenlik sağlanıyor.
Hedef: Daha Küçük ve Ucuz Sistemler Geliştirmek
ZEUS’un bir diğer amacı ise, büyük parçacık hızlandırıcıların sağladığı enerjiyi daha kompakt ve uygun maliyetli sistemlerle sağlayabilmek. 16 milyon dolara inşa edilen ZEUS, maliyeti göz önüne alındığında büyük bir potansiyele sahip.
Dr. Vyacheslav Lukin, yapılan araştırmaların, kanser tedavilerinden yumuşak doku görüntüleme tekniklerine kadar birçok alanda çığır açabileceğini belirtirken, ZEUS sayesinde kozmik fenomenlerin daha iyi anlaşılacağını vurguladı.
“Sadece Güçlü Bir Lazer Değil”
California Üniversitesi fizik profesörü Franklin Dollar, ZEUS’un sadece güçlü bir lazer olmadığını, aynı zamanda farklı deneylere imkan tanıdığını ve bilimsel önceliklere destek vererek yüksek yoğunluklu lazer biliminin canlanmasına yardımcı olduğunu ifade etti.