İktidarın yarattığı tahribatı örtmek için getirilen barajsız üniversite sistemi, YÖK’ün söylemleriyle çelişiyor. YÖK’ün 2018’de “Barajın düşürülmesi eğitim kalitesini olumsuz etkiliyor” değerlendirmesi yaptığı ortaya çıktı.
Mustafa BİLDİRCİN
Eğitime yönelik hemen her kararının ardından eğitimdeki niteliği biraz daha aşağıya çeken AKP iktidarı, yükseköğretime son darbeyi, “Barajsız üniversite” kararıyla vurdu. Üniversiteye giriş sisteminde uygulanan baraj sistemi önceki gün kaldırıldı.
Eğitimciler, skandal olarak nitelendirilen barajsız üniversite kararını, “Seçim yatırımı” olarak değerlendirirken gözler, YÖK’ün 2018 yılında hazırladığı, “Yükseköğretim Politikaları” çalışmasına çevrildi. Çalışmada, üniversiteye giriş sisteminde uygulanan baraj sisteminin savunulduğu ve baraj puanının düşürülmesinin eleştirildiği öğrenildi.
KALİTE OLUMSUZ ETKİLENİYOR
YÖK’ün, “Yeni YÖK” iddiası kapsamında yaptığı çalışmada, “Eğitim-Öğretimde Kalite Hedefli Kararlar” başlığı altında özel bir bölüm yer aldı. Kalite hedefli kararlar kapsamında ilk sırada, “Yükseköğretime Giriş Sisteminde Baraj Puanının Yükseltilmesi” kararı yer aldı. YÖK, yükseköğretime giriş puanlarının 2009 yılından 2018 yılına kadar üç kere düşürülmesini, “Girdi esaslı bir olumsuzluk oluşturuyor, eğitim kalitesini olumsuz yönde etkiliyor” ifadesiyle değerlendirdi.
Çalışmada, baraj uygulamasına yönelik yapılan değerlendirme, barajsız üniversite kararının plansız alındığını bir kez daha ortaya koydu. Baraj puanının yükseltilmesi yönünde alınacak kararların, “Girdi esaslı bir iyileştirme” olarak değerlendirildiği YÖK çalışmasında, “Yükseköğretim süreçlerinde kalitenin yükseltilmesi adına önemli bir adımdır” değerlendirmesinde bulunuldu.
KARANLIK BİR YOLA GİRİLDİ
Eğitimci Yazar Şahin Aybek kara yönelik, “YÖK, ‘Her ne olursan ol, yine gel’ uygulamasına geçti” değerlendirmesinde bulunurken Eğitim Uzmanı Ali Taştan, “Sonuçlarının ne olacağı bilinmeden karanlık bir yola girildi” dedi. Taştan, “AKP iktidarında ortaöğretim kurumlarına ve üniversitelere giriş sınavlarında sayısız değişiklik yapıldığını anımsatarak şunları kaydetti:
“Tüm eğitim sistemi sıralama sınavlarına hazırlık şekline büründü. Sistemin tek hedefi sıralama sınavlarında fazla net yapmak üzerine kuruldu. Sistemde sadece öğretim yapılmaya başlandı. Eğitim unutuldu. Bunun sonucunda da tüm kademelerde başarısızlık hâkim oldu. Dört işlem yapamayan, okuduğunu anlamayan, kendini ifade edemeyen lise mezunları ortaya çıktı, 13-15 net yapan öğrenciler dört yıllık fakültelere girerken yeni değişiklikle tek soru yapan öğrencilerin üniversiteye giriş yolu açıldı. Lise bitirme sınavları olmayan bir sistemde barajın kalkması niteliğin çok daha aşağılara düşmesine neden olacaktır.”